Duygu, düşünce ve bilgilerin yazı ve elektronik kayıt imkanlarıyla depolama ve saklama tekniklerinin var olduğu kültürel ortamlara verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

Duygu, düşünce ve bilgilerin yazı ve elektronik kayıt imkanlarıyla depolama ve saklama tekniklerinin var olduğu kültürel ortamlara verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
A) İkincil Sözlü Kültür Ortamı
B) Birincil Sözlü Kültür Ortamı
C) Düşünsel Kültür Ortamı
D) Depolanabilir Kültür Ortamı
E) Saklanabilir Kültür Ortamı
- Doğru cevap A) İkincil Sözlü Kültür Ortamı‘dır.
Kültür, insan topluluklarının duygu, düşünce ve bilgilerini birbirleriyle paylaşarak, sonraki kuşaklara aktarmaları sayesinde süreklilik kazanır. Bu aktarımın farklı yolları vardır: sözlü iletişim, yazılı kayıtlar, elektronik araçlar, görsel-işitsel teknolojiler… Toplumların tarihi incelendiğinde kültürün ilk olarak sözlü ortamda doğduğu, daha sonra yazının bulunmasıyla birlikte yazılı kültür ortamına, modern çağda ise teknolojinin etkisiyle ikincil sözlü kültür ortamına evrildiği görülmektedir.
Birincil Sözlü Kültür Ortamı
Birincil sözlü kültür ortamı, yazının bulunmadığı dönemlere karşılık gelir. Bu ortamda insanlar bilgilerini yalnızca sözlü olarak aktarır. Masallar, destanlar, türkü ve efsaneler bu dönemin en önemli kültür ürünleridir. Bu kültür ortamının en büyük özelliği, bilginin anımsama, tekrar ve hafıza yoluyla korunmasıdır. Yazılı bir kaynağa sahip olunmadığı için bilgi unutulduğunda ya da değiştirilerek aktarıldığında yeni şekiller alır. Dolayısıyla bilimsel doğruluk ve kalıcılık sınırlıdır. Ancak toplumsal belleğin oluşması açısından çok önemlidir.
Yazılı Kültür Ortamı
Yazının icadıyla birlikte kültür aktarımında büyük bir değişim yaşanmıştır. Bilgiler artık taş, kil tablet, papirüs, daha sonra da kağıt üzerinde kalıcı hale getirilmiştir. Bu süreç, bilginin unutulma riskini azaltmış, daha geniş topluluklara ulaşmasına imkân sağlamıştır. Yazılı kültür ortamı sayesinde hukuk, bilim, edebiyat ve tarih kayıt altına alınmış ve kuşaktan kuşağa aktarılabilmiştir. Ancak yazının yaygınlaşması uzun zaman almış, okur-yazarlık başlangıçta sadece belirli kesimlere hitap etmiştir.
İkincil Sözlü Kültür Ortamı
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte 20. yüzyıldan sonra ortaya çıkan ikincil sözlü kültür ortamı, sözlü iletişimin yeniden güç kazandığı ama bu kez elektronik kayıtlarla desteklendiği bir dönemdir. Radyo, televizyon, telefon, internet, sosyal medya, ses ve video kayıt cihazları bu ortamın temel araçlarıdır. Bu kültürel ortamda duygu, düşünce ve bilgiler yalnızca yüz yüze değil, aynı zamanda elektronik kayıtlarla saklanabilir, depolanabilir ve istenildiğinde tekrar kullanılabilir hale gelmiştir.
İkincil sözlü kültür, birincil sözlü kültürden farklı olarak yazılı ve teknolojik araçların desteğiyle var olur. Örneğin bir televizyon programı hem sözlü iletişim içerir hem de elektronik kayıtlarla saklanabilir. Aynı şekilde telefonla yapılan bir konuşma, ses kaydı aracılığıyla tekrar dinlenebilir. Bu yönüyle ikincil sözlü kültür, sözlü geleneği modern çağın imkanlarıyla birleştirir.
Neden Doğru Cevap A) İkincil Sözlü Kültür Ortamı?
Soruda “duygu, düşünce ve bilgilerin yazı ve elektronik kayıt imkânlarıyla depolama ve saklama tekniklerinin var olduğu kültürel ortam” ifadesi yer almaktadır. Bu tanım, birebir ikincil sözlü kültür ortamına işaret etmektedir. Çünkü:
- Birincil sözlü kültür ortamında elektronik ya da yazılı kayıt imkânı yoktur, yalnızca hafıza vardır.
- Düşünsel kültür ortamı kavramı bilimsel literatürde kullanılan yaygın bir sınıflandırma değildir, bu yüzden doğru seçenek değildir.
- Depolanabilir kültür ortamı ve saklanabilir kültür ortamı ifadeleri ise daha çok tanımlayıcı birer kavramdır, akademik terminolojiye karşılık gelmez.
- Ancak ikincil sözlü kültür ortamı, hem sözlü iletişimi hem de yazılı ve teknolojik araçlarla desteklenmiş depolama tekniklerini kapsar. Bu nedenle doğru cevap A seçeneğidir.
İkincil Sözlü Kültürün Günlük Hayattaki Örnekleri
- Bir radyo programının kaydedilip daha sonra podcast olarak dinlenmesi.
- Televizyonda yayınlanan bir haberin arşive alınarak tekrar gösterilmesi.
- Cep telefonuyla yapılan bir konuşmanın ses kaydı uygulamaları aracılığıyla saklanabilmesi.
- YouTube, Spotify, dijital ders platformları gibi araçlarda sesli-görsel içeriklerin depolanarak istenildiği zaman ulaşılabilmesi.
Bu örnekler, bilginin yalnızca anlık tüketilmediğini, aynı zamanda kalıcı hale getirilerek farklı zamanlarda ve mekanlarda tekrar kullanılabildiğini göstermektedir.
Kültürel ortamlar, bilginin aktarım biçimlerini yansıtır. Birincil sözlü kültür hafızaya, yazılı kültür kayıt tekniklerine, ikincil sözlü kültür ise elektronik araçlara dayanır. Soruda özellikle “elektronik kayıt imkânlarıyla depolama ve saklama” ifadesi yer aldığı için doğru cevap A) İkincil Sözlü Kültür Ortamıdır. Bu ortam, modern toplumlarda bilginin hızlı, güvenilir ve geniş kitlelere ulaşabilmesini sağlamakta; kültürel aktarımı çok daha güçlü ve kalıcı hale getirmektedir.