100 Lira’nın arka yüzünde resmi olan ünlü bestekar: Buharizade Mustafa _____
100 Lira’nın arka yüzünde resmi olan ünlü bestekar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış, 1630-1640 yılları arasında, İstanbul’un Mevlanakapı civarındaki Yayla (eski adıyla Yaylak) semtinde doğmuş olan Buhurizade Mustafa Itri’dir. Buhurizade Mustafa Itri, Türk musikisinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. 17. yüzyılda Osmanlı döneminde yaşamış olan Itri, klasik Türk müziğinin kurucu ve gelişiminde etkili olmuş bir bestekârdır. Doğum tarihi tam olarak bilinmese de kaynaklar genellikle 1640 yılı civarında doğduğunu, 1712 yılında da vefat ettiğini belirtir. İstanbul’da doğup büyüyen Itri’nin gerçek adı Mustafa’dır; “Buhurizade” lakabı, ailesinin buhur (tütsü) ticaretiyle uğraşmasından gelir. “Itri” ise onun mahlasıdır ve bazı kaynaklara göre çiçeklere ve güzel kokulara olan ilgisine atfen verilmiştir.
Itri, döneminin kültürel ve sanatsal atmosferinde yetişmiş, çok yönlü bir sanatçıydı. Bestekârlığının yanı sıra şairlik, hattatlık ve musiki öğretmenliği de yapmıştır. Özellikle Enderun Mektebi’nde aldığı eğitim, onun müzikal gelişiminde büyük rol oynamıştır. Dönemin padişahı IV. Mehmed başta olmak üzere, birçok Osmanlı sultanı tarafından da desteklenmiş ve saray çevresinde büyük itibar görmüştür.
En bilinen eseri, Türk müziğinin başyapıtlarından biri kabul edilen “Segâh Mevlevî Ayini” ve özellikle “Tekbir” adlı ilahisidir. Bu Tekbir, günümüzde hâlâ Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve cenaze namazları gibi dini törenlerde okunmaktadır. Aynı zamanda “Salat-ı Ümmiye” adlı eseri de çok meşhurdur. Bu eserler, Itri’nin dini musikide ne denli derin ve etkili bir bestekâr olduğunu gösterir.
Itri, yaklaşık 1000 civarında eser bestelediği tahmin edilse de, günümüze yalnızca 40 kadar eseri ulaşabilmiştir. Bunun nedeni, dönemin nota sisteminin yeterince gelişmemiş olması ve eserlerin genellikle sözlü gelenekle aktarılmasıdır. Buna rağmen, günümüze ulaşan eserleriyle bile onun büyüklüğü açıkça anlaşılmaktadır.
Türk musikisinin klasikleşmiş formlarını geliştiren Itri, özellikle fasıl, ilahi, mevlevi ayini, kaside, gazel, münacat ve durak gibi türlerde eserler vermiştir. Ayrıca usul (ritim) bilgisi, makam bilgisi ve melodik yapı açısından çok özgün ve derin yapıtlar ortaya koymuştur. Eserlerinde sade, zarif ama derin bir estetik anlayışı görülür.
Itri’nin önemi sadece müzikle sınırlı değildir; o, Osmanlı sanat ve kültür hayatında da derin izler bırakmıştır. Sanatı, tasavvufi düşünceyle de iç içe geçmiştir. Mevlevî tarikatına mensup olduğu düşünülür ve bu da eserlerindeki mistik, deruni ifadeyi açıklayan bir unsurdur.
2007 yılında, UNESCO tarafından “Itri Yılı” ilan edilmesiyle, onun uluslararası düzeyde de tanınması sağlanmıştır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından basılan 100 Türk Lirası banknotlarının arka yüzünde Buhurizade Mustafa Itri’nin portresine yer verilmiştir. Bu da onun Türk kültür mirası içerisindeki vazgeçilmez yerini pekiştiren sembolik bir değerdir.